TULANİ PERDELER
Mete Cantekin
Kişiler
Âşık
Hayali
Koro
1 TANYERİ
ÂŞIK
Bu karşılaşma tüm börkü böceği susturacak derecede gerilim yüklüdür.
Doğa pür dikkat kesilmiş, gereksiz tüm kımıldanmalarını kesmiştir.
HAYALÎ
Güneş battığı denizlerde ne kadar serinlerse,
Doğarken bir dağ yamacından, yine böyle zinde gözükür.
ÂŞIK
Peki ya biz nasıl görüneceğiz bu dağ yamacından tan vakti?
HAYALÎ
Bu kadar basit değil dedi Âşık.
İhanet aşkta en uygun zamanı beklese de, geciken özre bir daha vakit ayrılmaz.
ÂŞIK
Gözleri mırıldandı ben söylemedim
Susmaya ayırdı o son geceyi
Havaya mı aldandı gün erinmedi
Uykuya ayırdı o son dileği
Gözleri aydınlandı geri dönmedi
Gölgeye ayırdı o son yüreği
Nefesinden kirpiklerime sindi
Gözlerimi kırptım sesi kısıldı
Ya benimle aramaya devam et
Ya aradığım ol uğurböceği
Yarın dediğin dün akşam oldu
İlk ruhun ilk kana mehtabı sundu
KORO
Perde!
Kanayan her mehtaba bir sitem buluyorsun
Her dalgaya bir kürek
Her buluta bir martı
Bile bile mi doğdu yılan suyundan kelebek
Sen kartala ayrılan yollardan geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Basit bir fikir
Yalandan dahi olsa iş görebilir
Masum denizden
Yarını öten kuşlara söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
2 MÜLAYİM VÜ MÜLA MU
ÂŞIK
Işıkta gördüm ilk kez, adın duydum rasgele
Tanış gülüş sırnaştık, yetiştim gözlerinde
Mülayim vü Müla mu, kim âşık kim hayalî
Uyusun da unutsun aşk mı yoksa hayal mi
Mülayim vü Müla mu
HAYALÎ
Vakit yok sanrılar uykuda
Gölgeler gibi yola yayılır
Yarım ağızlı kurukafa
Süzülür caddelerin uğultusunda rüzgâr
Gözlerinde kıvrılır kaldırımdan kurtçuklar
ÂŞIK
Kumu süren adımı hafiflettikçe buhar
Bekleyenin mi var diye fısıldadı bahar
Görünmez karanlıklara dalan telkari sulardan
Parıldayan seraptır göğsünde ruhlar açan
HAYALÎ
İlerledikçe yolları kesen bu yılan gibi
Usulca dökülür aklın uçurumlarından
Son şansın yokluğunda kaybolur neşe
Yaktığımız şiirlerin ruhlarıdır çağrılan
KORO
Perde!
Dökülen her damlaya bir bahçe kuruyorsun
Dalla örtülür böcek
Yaşlı kuru yaprağı
Döne döne mi çıktı ormandan labirentler çizerek
Sen ardına bakmadan çöllerden geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Kuru bir nehir
Elini açmış olsa yaş sekebilir
Kayan gözlerden
Damadan gelen pullara söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
3 İLHAN ile KARAVAŞ
ÂŞIK
Ne ses gelir ne ışık, kahve falına bakar
Güneşe eğilmişken, adedi tamam sayar
Sinbâd’ la Alâeddin, her işe böyle başlar
Kaybettiği pabucu, sihirli lamba sayar
HAYALÎ
Sen zaman hakkında hiçbir şey bilmiyorsun dedi Kubilay Han
Sır olan unutulur
Unutulan
Sır olmaktan çıkar
Gölgen yola düşmeden öldüğünü bilir her asker
Kırılan oyuncaklar gibi
Kaybolup gitti tüm kentler
ÂŞIK
Yalan ağızlar söyledi nereye gömüldüğünü
Saçıldı inciler evlendi duvar
Bir eli yılan bir eli yumruk gözlerinde siper
Yalnız yiterken talihsiz
Yalnız yiterken güvende
Her aşk böyle başlar biri uyur biri bekler
KORO
Perde!
Parlayan her seraba bir ninni uyduruyorsun
Beşiğinde tanır bebek
Sineksiz örümcek ağını
Sile sile mi indi maviyi cennetten mor melek
Sen üstüne basmadan eşikten geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Hafif bir zehir
Bizi ayırmış olsa kalp edebilir
Kara üzümden
Sureti solan renklere söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
4 GÖZLERİN GÖZYAŞLARIN
ÂŞIK
Mavi dünse, gündüzleri çağırın
Dalgaları, yelkenleri
Denizleri, meltemleri
Mehtapları, gelgitleri
Balıkçılları, fenerleri
HAYALÎ
Çağırın
Gökyüzü beni deniz feneriyle nişanla
Gök kubbe beni deniz feneriyle nişanla
Bağırın
Gök kubbe feneri bana geri getir
Gökyüzü bana denizi geri getir
ÂŞIK
Sen güneşin kızısın
Artık tüm deniz misafirin
Denizi yurt yapan güneş, yıldızlar işaretin
Hıçkıran gökyüzü, çıldırtan gök kubbe hayalin
HAYALÎ
Kendini suretinden, aklını karadan
Adını denizden ayırıp
Rüyaları seyre dalıp
Selam verin
ÂŞIK
Ayaklarına kapanıp
Dalga geçin
Gülümseyin
HAYALÎ
Yumuk gözlerle yorgun gözükmeyin
Selam verin
Gülümseyin
ÂŞIK
Gözlerin gözyaşların
İkisine de sahip olmak tüm arzum
O güzel gözlerinde avunmak yavrum
Ufuklarında dolaşmak
Çenenden tutmak
Kaldırmak kafanı
Yaklaşmak yaklaşmak
Bir noktada durmak
Alt üst fark etmez
Seni öpmek sana sarılmak
Tüm acım bundandır
Tüm acım bundan
Hiçbirini yapamamak
KORO
Perde!
Kaybolan her rüyayı bir hayra yoruyorsun
Kanat vurup uçmak gerek
Kapanmadan göz ağrısı
Gide gide mi vardı kıyıya şafakta her dilek
Sen karşıdan karşıya aynadan geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Küçük bir sihir
Hayalden gerçek olsa cam bölebilir
Düşen serçeden
Rüzgârı savuran ellere söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
5 DENİZATI DENİZATI DOĞURUR
ÂŞIK
Lütfen…
Söyle, de ki Hayali…
HAYALÎ
Topu burnunda çeviren fok
Sepetten yükselen yılan
Tahta sırıklar üzerinde yürüyen cambazlar
Bunlara sevimli sevimli bakan üç çocuk
İkisi erkek biri kız
Bir oyun
Bir deniz
Bir güneş
Her biri için
Biri boğulur
Diğerleri devam eder
ÂŞIK
Su zaman
Gül hayat
Biz kaktüs çiçeği
HAYALÎ
Bir vazoya konan kuş gibi…
ÂŞIK
Biliyorum ki ben
Bir ağaç olabilirsem
Ağaçtan uzanan dalda bir yaprak kurur
Biliyorum ki ben
Bir yaprak olabilirsem
Yaprağı savuran rüzgârda bir martı durur
Biliyorum ki ben
Bir martı olabilirsem
Martının konduğu denizde bir balık vurur
Biliyorum ki ben
Bir balık olabilirsem
Doğanın adı denizatı olur
Denizatı doğurur
Denizatı denizatı doğurur
Denizatı denizatı doğurur
Denizatı denizatı doğurur…
KORO
Perde!
Kımıldayan her resme bir göz kırpıyorsun
Şeridi geçti geçecek
Hayali hilal sarkacı
Azar azar mı içti kuyudan ayrılık çekerek
Sen tadına bakmadan kendinden geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Kısa bir tasvir
Mevsimi bölmüş olsa kim bilebilir
Sızan düşlerden
Boş geçen yıllara söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
6 I.O.
HAYALÎ
Gece rimel aktı su kan
Su kan seyir yıldızından
Balık ağı yırttı su kan
Su kan pul pırıltısından
Gözlerini açtı su kan
Su kan lir tiyatrosundan
ÂŞIK
Orfe seni bulacak Eurydike
Hades kıyısında bir sahnede
Vazgeçip her şeyden dünyada seni
Aramak bir yaşama biçimidir
Beklediğini biliyor
Seni bulacak Eurydike
HAYALÎ
Yürürken uyandığım harabeler
Çarpık sahile vuran larvalar
Eğer insanı görebilsin diye
Denizden yıldız çıkarmak gelmez akıllarına
Ne üçayak üstüne kuruludur çadır
Ne geceye atılan balıkçı ağlarına
Kumlara saplı dişler gibi
Gecenin ardındadır çoğul seyirci
Akıl koltuğuna kurulur gölge
Buzul çatlar
Köpek dişi emildikçe
ÂŞIK
Beklediğini biliyor
Seni bulacak Eurydike
HAYALÎ
Oyun içinde oyun
Oyun içinde üç dalga
Marakas içinde badem
Çadır içinde gazlı lamba
Kavle içinde kalem
Kalem için de son damla
KORO
Perde!
Yollanan her kente bir imge gizliyorsun
Hayat sürgün bilecek
Sahne kurup yıkmayı
Güle güle mi sardı sarmaşıktan korkuluğa iz sürerek
Sen belleği olmayan girdaptan geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Uzak bir şehir
Nerede kurulmuş olsa gün gelebilir
Fer fecir gözlerden
Gönle ırak ufuklara söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
7 YARASA ATASÖZÜ
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
ÂŞIK
Ayna kulağına fısıldar…
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
Sessizlik Hakkı bilir
Altta kalanın canı çıkar
ÂŞIK
Ayna kulağına fısıldar
Duyanın çenesine vuracak
Gördüklerini
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
Çatlak Ses iyidir
Çınlamadan bir şey çıkmaz
ÂŞIK
Dişi kurbağanın gözünden…
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
ÂŞIK
Dişi kurbağanın gözünden
Gölün çevresini dolaşıp
Nehrin kalbine iner
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
Bir yarasa atasözü var
Yüzü gülenin boyu uzar
ÂŞIK
Mağarada baykuşların…
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
ÂŞIK
Mağarada baykuşların
Yuttuğu damla misali
HAYALÎ
Buhar oldum, buhar oldum, buhar oldum...
ÂŞIK
Bunlar hayalinin sözleri değil dedi Âşık
Bunlar hayalinin sözleri değil
Oyun aynı oyun
İnsan aynı insan ama sen
Zaman hakkında hiçbir şey bilmiyorsun
Mısra mısra gösterim; perde perde yükselir
Sen ki mısrayı bilmiyorsun
Gördüğün mısrayı
Perdeyi nereden bileceksin
Görmediğin perdeyi
Bunlar âşığın sözleridir
Ben sadece bir hayalîyim…
KORO
Perde!
Çözülen her çapaya bir olta asıyorsun
Sonsuza dek sürecek
Madalyonu dolunayı
Yazı tura mı çekti toprağı buluta seçerek
Sen aklına takılan kurşundan geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Yaşlı bir sedir
Yerini oymuş olsa ser çekebilir
Giden akrepten
Köprüyü tutan taşlara söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
8 BUHARKENT BİR BURGAÇTIR
HAYALÎ
Âşık söyle, sen gördüğün her şehre âşık olursun. Peki ya o şehirlerde...
ÂŞIK
Bu soru kuraldışı hünkârım.
HAYALÎ
Ne kuralı, neden?
ÂŞIK
Ben bu şehirleri gezerken tüm güzelliklerini de içinde görürüm. Caddelerini, sokaklarını, tüm eski yapılarını... Kentlilere karışmak, onlarla konuşmak isterim. Kent, bu anların toplamıdır benim için.
HAYALÎ
Kendine ayırdığın özel anlar da mı olmuyor hiç senin? Gezdiğin şehirlerde, daha önce hiç görmediğin kadar güzel, senin için çok özel olabilecek biriyle hiç mi tanışmadın?
ÂŞIK
Her şehirde, elbet, bir tanesiyle, karşılaşmışımdır.
HAYALÎ
Öyleyse, ne diye lafı ağzında geveleyip duruyorsun, söylesene, sorun nedir?
ÂŞIK
Her şehirde birinin olması…
HAYALÎ
Şehirleri bırak, olup bitenleri anlat.
ÂŞIK
Kuraldışı dediğim de tam burası işte. Olan olaylar o şehirlerde mi gerçekleşti hatırlayamıyorum. Tanıştığım kadınların hiçbiri o şehrin yerlisi değildi. Başka bir yerde doğmuş ve o şehre göç etmişlerdi.
HAYALÎ
Tıpkı senin gibi bir gezgin miydiler yani?
ÂŞIK
Değillerdi elbette, ama ben ki masal olmak isteyen bir gezginim, o kadınların bana doğduğunu söyledikleri şehirleri değil görmek, isimlerini dahi şimdiye dek hiçbir yerde duymadım.
HAYALÎ
Durum esrarengiz bir hava aldı sanki. Hayal kuruyorlardır.
ÂŞIK
Belki. Belki de hiçbiri bulundukları kentten dışarı bile çıkmamıştı. Hepsi de o kente ait kadınlardı. Hayal görüyorlardı, kim bilir?
HAYALÎ
Sana doğdukları kentler hakkında anlattıkları nedir o halde?
ÂŞIK
Anlattıkları, yaşadıkları kente, ya da sizin-benim bildiğimiz bir başka kente, hiç mi hiç benzemiyordu, efendimiz.
HAYALÎ
Bana o kentleri anlat. Görmediğin, duymadığın, bilmediğin ve benim de tanıyamadığım o güzel kadınların doğduğu kentleri...
ÂŞIK
Onları anlatmak gezmediğimiz kentleri anlatmak gibi bir şey olur, ilhanım.
HAYALÎ
Henüz gezmediğimiz demek istiyorsun.
ÂŞIK
Size görmediğim şehirleri anlatamam, Hayalî.
HAYALÎ
Pekâlâ, artık ne şehrinin kadınlarını ne de şehirlerini dinlemek istiyorum Âşık. Geçmediğimiz tek bir şehir kaldıysa o da henüz adını duymadığımızdır. O kadınlar, hayal. Doğdukları da hayal, doğdukları yer de... Burası Buharkent ki, burası da hayal… Söylesene sen bana, sen buraya da âşık mısın yoksa?
ÂŞIK
Gitmeden bilemem, efendim.
HAYALÎ
Gitmeden... Ben sana söyleyeyim Âşık. Buharkent bir burgaçtır. Sen burayı sevemezsin. Buharkent’ ten gidilmez. Buradan geçen, burada kalır. Buharkent bilinmez. Buharkent bilmez. Öyle ki hiç kimse burada sana doğmadığı bir başka kentten bahsetmez.
ÂŞIK
Hayal değilse de...
HAYALÎ
Duymadığın bir kent mi gördün?
ÂŞIK
Görmediğim bir kent duydum.
HAYALÎ
Sen âşık olmuşsun.
ÂŞIK
Fethettiğimiz kentlerin çocukları gibi, Hayali, ağaç yaşken eğilir, değil mi? Efendim?
HAYALÎ
Fethettiğimiz kentlerde çocuklar yoktur, Âşık. Bizim fethettiğimiz, şehir ve çocukluklardır.
ÂŞIK
Bu şehir de diğerleri gibi hüzünlü geçti
Bitmedi bu seferin de sonunda özlemler
Seni bana yaklaştıran gecelere yazık ettim
Yazık ettim kendime bütün gece
Ayrılık yine bitmedi hasretine doyamadım
Özlemler kesilmedi sana sarılamadım
Ayrılık yine var sen git dedin diye
Sen gel dediğin için geldim
Git dediğin için gidiyorum
Ne fark eder
Nasıl olsa her şey senin için
Senin için her şeye değer
KORO
Perde!
Kaçırdığın her şansa bir harami karıyorsun
Kıvılcımla örtecek
Yıldırımlar toprağı
Benek benek mi etti yamacında seni bekleyerek
Sen bir yudum almadan ateşten geçiyorsun
Uyuduğunda beni görmeni istiyorum
Uyandığında beni görmeni istiyorum
Eski bir satir
Günaha varmış olsa sır tutabilir
Teğet hislerden
Perdeyi çeken ellere söylüyorum
“Ayrılık görüntüdedir”
9 PERDE GAZELİ
ÂŞIK
Eli elinde esir ağlara benzer perdemiz
HAYALÎ
Gönül gönle misafir, dağlara benzer perdemiz
ÂŞIK
Çift başlı bir serçeydi, mavi yelkenlere bindi
HAYALÎ
Bu denizde ne gam, ne dert, ne keder perdemiz
ÂŞIK
Perde perde ayrılık o, perde perde arşıâlâ
HAYALÎ
Aşkın taht kurduğu yerde yankı yapar perdemiz
ÂŞIK
Camlar kalbini eğdi, camlar canın kalbini eğdi
HAYALÎ
Birleşin! Dünyanın tüm sahneleri perdemiz
ÂŞIK
Kim âşık kim hayali, Mete bilir vesselam
HAYALÎ
Maskedir, gökyüzüne sahhı çeker perdemiz
-------------------------------------------------------------------------------------------------
PERDE